Hakkımızda olan her şey, hakkınız olan her şeye duyduğumuz saygıdır.
O saygı, adil toplumun ve hür vicdanın vazgeçilemez yegane değer olabilmesi için haksızlık karşısında verilen en büyük mücadeledir; bu büyük mücadele dünyayı değiştirmek için değil, değişmiş dünyayı olması gereken insani doğrulara yeniden ulaştırabilmek içindir.
Hak ve haksızlığın karşı karşıya geldiği yüzleşme anında terazinin doğruluk kefesinde gösterdiğimiz gayret bizi tanımlar.